23 Eylül 2012 Pazar

Mim: Sevindirik yapan sorular~!


Oldum olası soru cevaplamayı sevmişimdir. Niye bilmiyorum ama hoşuma giden soruları cevaplamak hep ayrı bir zevkli gelir bana. Bu yüzden sevgili hoi-hoi nin blogunda gördüğüm mim'i kendime zorla paslatmak suretiyle atlayıverdim. Sağolsun o da beni kırmayıp mimipasladı. E o zaman soruları cevaplamaya başlayayım. 

Günün nasıl geçti?

Günüm  My Princess izleyerek geçti. Sabahtan beri onu izliyorum. Aslında ders çalışmam gerekiyor ama dün geç uyuyup, sabah erken kalkmanın verdiği kırgınlık hissi ve hasta olmanın başlangıç evresindeki o yorgunluk, bitkinlik  ve benzeri duygular buna engel oluyor. Boğazım ağrıyacak ve vücudum buna kendini hazırlıyor sanırım.

İsim vermeden bahset...

Çok tanımak isteyip de tanıyamadığım biri. Aslında buraya uzun uzun yazıyordum ama baktım bir cevap için çok uzun oluyor, ayrı bir yazı yazmaya karar verdim onun için.

Neden hep cam kenarı? 

Eskiden özellikle otobüslerde hep cam kenarı olsun isterdim. Nedenini bilmiyorum ama sanırım diğer türlü kendimi insanların daha bir arasında hissettiğim içindi. Cam kenarı demek bir tarafının da olsa başka bir dünyaya açılması demekti. Başını çevirdiğin an bulunduğun ortamdan uzaklaşmanı sağlayan, sana yeni bir çıkış kapısı sunan bir şey. Basit bir cam parçası değil seni başka yerde hissettirecek, hayal dünyana açılan bir pencere. Cam kenarı demek hayal kurmak demektir, düşünmek, kurgulamak, sorgulamak, olmasını istediğin senaryoları daha rahat yazabilmek. İnsan başını bir yere yaslayınca daha çok hayal kurar,  kendisiyle baş başa kaldığını daha çok hisseder böylece. İşte bu yüzden başını yastığa koyduğunda kurar en çok hayallerini. Başını yastığa koyduğunda artık tamamen kendisiyledir. Etrafı saran tek şey gerçekliği örten karanlık ve en güzel melodiden daha güzel olan sessizliktir. İnsan cam kenarında başını o soğuk, sert cama dayadığında, sıcacık yatağında hissediyordur belki kendini. Sıcacık yatağındaki yumuşacık yastığında kurduğu gibi kuruyordur hayallerini. Belki de o yüzden hep cam kenarı istiyordur. 

Eskiden koridor tarafında oturmayı sevmezdim ama bu yıl iki kez koridor tarafında yolculuk yaptım. İlkinde cam kenarına geçmek istedim çünkü bilet numarama göre oraya oturmam gerekiyordu ama orta yaşlı bir bayan yerime oturmuş bulununca koridor kenarına razı olmak zorunda kaldım. Kadının ara sıra neredeyse kucağımda uyuduğu anları saymazsak -gece yolculuğuydu- iyi bir yolculuk geçirmiştim. Koridor kenarı o kadar da kötü değildi. Ben her koşulda, ne kadar kalabalık olursa olsun her yerde hayal kurabilen bir insanım, bu yüzden koridor kenarında da gayet güzel kaldım kendimle baş başa. Çok da güzel hayaller kurdum, belki hiç gerçekleşmeyecek, belki bir gün gerçek olunca beni çok mutlu edecek hayaller. Sonra ikinci kez koridor kenarında yolculuk yaptığım zamanda ise bu sefer otobüse binerken, koltuğumun koridor kenarında olmasını dilerken buldum kendimi. Koridor kenarını bayağı sevmişim anlaşılan. Ama yine de otomobil ve uçaklarda favorim yine cam kenarıdır. Özellikle uçakta, bulutların arasında gitmek gibisi var mı?

Bugün kendin için ne yaptın? 

Hasta olmamak için ilaç içtim, sayılır mı? :)

Twitter anasayfanı aç ilk gözüne çarpan şey?

Paulo Coelho 

Düşün ki; o bunu okuyacak?

Aslında sen beni hiç tanımıyorsun. Yani gördün, biraz konuştuk falan ama tanımıyorsun yine de.  O gün seni görmeye gelen kaç kişiden biriydim Allah bilir. Acaba bu kadar çok dikkatimi çektiğini bilsen ne düşünürdün? Aslında fırsatımız olsa da görüşebilsek çok güzel arkadaş oluruz biliyor musun? Kim bilir, belki bir gün oluruz.

Kahkaha atmana yol açan karikatürler?


Klavyeye bakmadan birşeyler yaz.

Ben de bilmiyorum ki ne yazsam.

*Evet bunu klavyeye bakmadan yazdım. Zaten ben normalde de pek klavyeye bakarak yazmam ki. :)*

Bir cümle düşün, sonra kelimlerin yerlerini değiştir.

Diziydi ne güzel değil mi Full House?


Hoi Hoi'nin taktiğini kullanarak şöyle yapıyorum: Mim'i bana pasla diyen olursa seve seve paslarım. Yorum bırakıp belirtmeniz yeterli. ^^ 

2 yorum:

  1. Çok güzel yazmışsın canım. Özellikle cam kenarı için yazdığın o duygu dolu satırları çok çok beğendim. :D Her kelimesine katılıyorum. :)

    Karikatür çok komik gerçekten de ''Düşünemedi'' puhahaha! :D :D

    Bir ben öğrenemedim sanırım klavyeye bakmadan yazmayı, of of. :(

    Full House'u bende çok severim ilk izlediğim dizilerden olmasından da ayrı bir yeri vardır bende. :D

    Ellerine sağlık canım, iyi ki zorla almışsın mimi. :P Şaka şaka, iyi ki yazmak istemişsin canım, çok beğendim. :D

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Çok teşekkürler.. :)

      Karikatürle çok aram yoktur ama bunu cidden seviyorum, çok gülmüştüm ilk gördüğümde. :D

      Full House izlediğim 4. Kore dizisidir. Yeri bende bambaşkadır. Hala açıp açıp izlerim, sahneleri, replikleri hep aklımda. Ne zaman sıcacık bir şeyler izlemek istesem, kendimi full House'un karşısında bulurum.

      Kendime mimkeeper falan mı desem ne yapsam ahah. :D

      Sil